- hali vakti
ищыIакIэ
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
hâli vakti yerinde — paraca durumu iyi, zengin Bu adamın hâli vakti yerinde … Çağatay Osmanlı Sözlük
FARİG-ÜL HAL — Hali rahat, hali vakti iyi olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıkırı yolunda olmak (veya gitmek) — varlıklı olmak, hâli vakti yerinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HACC — Kasdetmek. Muârazada delil ve bürhan ile galip olmak. * Bir yere çok tereddütle varıp gelme. * Şâyan ı tâzim bir şeye teveccüh. * Bir şeyden feragat etmek. * Fık: İslâmın şartlarından ve hâli vakti müsait olan her müslümana farz olan, Mekke i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HOŞHAL — f. Hali vakti iyi, bahtiyar, mes ud … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sofra — is., Ar. sufre 1) Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı. R. N. Güntekin 2) Birlikte yemek yiyenlerin tümü Bizim sofra çok şendir. 3) Genellikle tekerlek biçiminde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük